iha video arşiv sitesi
Anasayfa / Video Detay

Video Detay

2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri

Video Özeti

(ANKARA) 2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri

Video Hikaye

(ANKARA) 2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri - AK Parti Mersin milletvekili ve eski Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli: - “Ne bir peşkeş söz konusudur ne de bu anlama gelebilecek bir durum söz konusudur kesinlikle” - “Altay tankının üretimi için yapılıyor, başka bir şey için değil. Altay tankına da ihtiyacımız var” ANKARA (İHA) - AK Parti Mersin milletvekili ve eski Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, “Ne bir peşkeş söz konusudur ne de bu anlama gelebilecek bir durum söz konusudur kesinlikle. Para sağlıyor firma ve Altay tankının üretimi için yapılıyor, başka bir şey için değil. Altay tankına da ihtiyacımız var, Altay tankına da ihtiyacımız var” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2020 Merkezi Yönetim bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. AK Parti İstanbul milletvekili Nurettin Canikli, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak, yürütmenin başı olduğunu söyleyerek, “Dolayısıyla siz Cumhurbaşkanlığına yasama organından herhangi bir tanesine vekâlet veremezsiniz, o zaman birbirine karışmış olur. Bu kadar basit bir mantık hatasının yapılmasına gerçekten şaşırdığımı, üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Biraz önce, aslında, Naci Bey söyledi ama ben de vurgulamak istiyorum: Kolay olan Trump'a o mektubu elçilik kanalıyla ya da postayla ya da başka bir şekilde göndermektir. Esas olan yüzüne, gözlerinin içine baka baka onu kabul etmediğinizi göstererek, önüne koymaktır” ifadelerini kullandı. FETÖ Borsası’na ilişkin olarak Canikli, “Benim anladığım şu: Sayın Kılıçdaroğlu'nun elinde FETÖ borsasıyla ilgili bazı bilgiler var yani yine, kendi ifadesinden yola çıkarak söylüyorum: Sayın Cumhurbaşkanımızın avukatları üzerinden FETÖ borsası kurulduğu ve burada birtakım işlemler yapıldığı şeklinde elinizde bilgiler, belgeler var, öyle anladım ben. Peki Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet ettiniz mi bunları? Ben merak ediyorum. Yani böyle bir şey varsa, birinin suç işlediğini öğrenmişseniz, birinin kanunlara aykırı bir şekilde davrandığını öğrenmişseniz eğer, ne yaparsınız” şeklinde konuştu. Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunda Carnikli, “Sadece EYT'yle ilgili: İnsanlar, 8 Eylül 1999'a kadar, prim ödeme sürelerini doldurduktan sonra, yaş sınırı aranmaksızın, emekli olabiliyorlardı. Ne zamana kadar? 8 Eylül 1999'a kadar. Bu tarihte 4447 sayılı Kanun çıktı ve prim ödeme gün sayısını doldurmalarına rağmen, belli bir yaşa kadar emekli olamama durumu ortaya çıktı. Ne zaman çıktı bu kanun? Rahmetli Sayın Bülent Ecevit döneminde. Bu kanunu kim olgunlaştırdı, kim hazırladı bu kanunu? Sayın Kılıçdaroğlu, açıklamalarınız da var; sizin SSK Genel Müdürü olduğunuz dönem Sayın Kılıçdaroğlu. 8 Eylül 1999'da kanun çıktı ama onunla ilgili. Bir kanun hazırlanırken onu kim hazırlar? Biraz önce Sayın Kılıçdaroğlu da söyledi, ilgili bürokratlar hazırlar” diye konuştu. Tank Palet Fabrikası’nın Altay tankının üretimi için tahsis edildiğini kaydeden Canikli, “Yani ne mülkiyet devri söz konusudur ne de başka bir şey. Ücreti mukabilinde, bedeli mukabilinde. Rakamı da biliyorum ama burada açıklamam doğru olmaz, rakamı da biliyorum. Askerî bir bilgi olduğu için açıklamam. Fabrikanın kullanılması hâlinde saat başı ödenmesi gereken ücreti de biliyorum ve dünya standartlarının da bir hayli üzerinde. Ne bir peşkeş söz konusudur ne de bu anlama gelebilecek bir durum söz konusudur kesinlikle. Para sağlıyor firma ve Altay tankının üretimi için yapılıyor, başka bir şey için değil. Altay tankına da ihtiyacımız var, Altay tankına da ihtiyacımız var” dedi. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mersin milletvekili Lütfi Elvan, TL olan güven aşınmadığını belirterek, “Aksine TL varlıklar her geçen gün yerini sağlamlaştırmıştır. Jeopolitik risklerin ülkemiz ekonomisini etkilediği bir diğer kanal da petrol fiyatlarıdır. Nitekim küresel jeopolitik diskler dünyanın dört bir yanında sürmektedir. Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere dış müdahalelerle ülkeler devrilmeye çalışılmaktadır. Bu durum başta petrol fiyatları olmak üzere küresel ekonominin dalgalı bir seyir izlemesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı. Elvan şunları kaydetti: “2019 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 0,9 oranında büyüyerek 3 çeyrek sonra yeniden büyüme patikasına girmiştir. Büyüme verileri göstermektedir ki sanayi sektöründe üçüncü çeyrekte önemli bir toparlanma görülmektedir. Üçüncü çeyrekte yüzde 1,6 oranında büyüyen sanayi sektörünü tarım sektörü de destekleyici mahiyette takip etmiş ve yüzde 3,6 oranında büyüme kaydetmiştir. Hizmetler sektöründe inşaat dışı tüm alanlarda kaydedilen olumlu gelişmeler de göstermektedir ki ekonomik canlanma sürmektedir, harcamalar yönüyle değerlendirildiğinde ise ekonomik aktivitedeki canlılık görülebilmektedir.” Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trump’ın mektubuna ilişkin olarak, “Sizin ağırınıza gitti mi, gitmedi mi bilmiyorum ama bir vatandaş olarak benim ağırıma gitti. Trump'ın yazdığı mektup asla kabul edilemez, asla kabul edilemez. Bu millete hakaret etmeye kimsenin hakkı hukuku ve yetkisi yoktur. O mektup geldiği gün ya büyükelçinin eline verilip gönderilecekti veya Washington'dan Türkiye Cumhuriyeti'nin büyükelçisi davet edilip ‘Al kardeşim bu mektubu, götür, aynı yollarla iade et’ diyecekti. Ne demek ya ‘Cebime koyacağım, götürüp orada iade edeceğim’ ve bir şey söylemeyeceksiniz” şeklinde konuştu. 15 Temmuz gecesi Parlamento’nun ‘Gazilik’ unvanına uygun bir not düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “Bombalar yağarken, kurşunlar yağarken Parlamento kapanmadı. Bir sürü insan içeri alındı. O karmaşa içinde haksızlık, hukuksuzluk olabilir ama bir şey var: Daha sonra, bir FETÖ borsası kuruldu arkadaşlar. Nerede kuruluyor FETÖ borsası? Hukuk içinde kuruluyor; avukat, hâkim, iş adamı, bunlarla kuruluyor. Bunu ben söylemedim, biz bunu duyuyorduk ama elde veri olmadığı için bir şey söyleyemiyorduk. Peki ‘FETÖ borsası’ ne demek arkadaşlar? Para veriyorsunuz, adamın gücü ve önemine göre para veriyorsunuz, serbest bırakıyorsunuz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Sayın Erdoğan'ın avukatları. Açık ve net çağrı yapıyorum buradan, bütün milletvekillerinin huzurunda Adalet Bakanına çağrı yapıyorum: Erdoğan'ın avukatlarının mal varlıklarını araştırın, milyon dolarlarını araştırın.” Kılıçdaroğlu, Emeklilikte Yaşa Takılanlar sorunu olduğunu belirterek, “Prim ödeme gün sayısı dolup yaşa takılanlar çalışamazlar, iş bulsalar da çalışamazlar. Niçin? Çünkü sizin yaptığınız sözde reforma göre, daha fazla çalışıp daha fazla prim ödediklerinde emeklilik yaşı dolduğunda daha az maaş alacaklar, daha az aylık alacaklar, bunun farkında mısınız? Daha fazla çalışıp daha fazla prim ödüyorsunuz ama emekliliğe geldiğinizde daha az emekli aylığı alıyorsunuz, bunlar onun için isyan ediyorlar. Bu, aile sigortasıyla çözülür. Aile sigortasını belki çoğunuz duymadınız ama bu Parlamento aile sigortasını ne zaman kabul etti biliyor musunuz? 1974 yılında. Hiçbir ailenin aç kalmaması için Yani aile sigortası ne demek biliyor musunuz? Sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek. Hiç kimsenin fakirliğini fukaralığını teşhir etmeyeceksiniz” dedi. Tank Palet Fabrikası’nın ilk ihalesinin iptal edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bir Tank Palet Fabrikası başka bir firmaya ihalesiz hangi kanuna göre verilir? Ben bunu soruyorum, başka bir şey sormuyorum. Sadece bu da değil, bu da değil değerli arkadaşlar, daha acı bir şey var, daha acı bir şey var, değerli arkadaşlarım. Bu Tank Palet Fabrikası, sonra bir anlaşma imzalanır. 21 Ağustos 2019'da -bakın, siz bilmiyorsunuz, hepsini biz biliyoruz- kâr garantili, burada da garanti veriyorlar. Ne getirirsen fatura, yüzde 12,5 kâr marjı uygulanıyor, zarar sıfır. Devletin parasıyla yapıyor ayrıca yüzde 20 avans ödemesi var. Fabrikayı veriyorsun, kâr garantisi veriyorsun, bir de yüzde 20 avans ödüyorsun. Askerî sırların da tamamını veriyorsun sözleşmeye göre. E, bunun adı nedir Allah aşkına? Ben söylemeyeyim de siz söyleyin. Efendim, bütçede bunların hep birlikte tartışılması lâzım. Bakın, bunların hiçbirisinin bir partiyle ilgisi yoktur, tamamının Türkiye'yle ilgisi vardır, Türkiye'nin çıkarlarıyla ilgisi vardır. Milliyetçiysek tank palete sahip çıktığımız zaman milliyetçiyiz, ordumuza sahip çıktığımız zaman milliyetçiyiz. Bizim düşüncemiz budur” şeklinde konuştu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, NATO toplantısında hükümetin gündeminin Kürtler olduğunu söyleyerek, “İçeride ve dışarıda tüm politikanızı Kürt karşıtlığı üzerine kurdunuz. Yeter ki Kürtler dünyanın hiçbir yerinde söz sahibi olmasın, tüm çabanız ve gayretiniz buna yöneliktir. Peki, soruyorum: Kürtler kaybedince Türkiye kazanmış mı oluyor? Kuzey Suriye'de Kürtler yerlerinden yurtlarından olunca Edirne'nin, Ardahan'ın, Trabzon'un sorunları mı çözülmüş oluyor? Kürtler Suriye'de kaybedince Türkiye'de işsizlik, yoksulluk mu azalıyor, asgari ücret mi artıyor, enflasyon mu düşüyor? Kürtlerin kaybetmesi için yürütülen her siyaset, Kürt halkına, Türk halkına kaybettiriyor; Türk halkının bunu görmesi gerekiyor. Evet, Kürtler kaybederse Kuzey Suriye'de IŞİD yeniden canlanacaktır. IŞİD'in büyümesi bu kadar çok mu arzulanıyor? IŞİD, karanlığı kaybedince Türkiye de mi kaybetmiş oluyor? Ne yazık ki Kürt sorunu çözülmediği için, Kürt düşmanlığından vazgeçilmediği için Kürt de Türk de kaybediyor, tüm coğrafya kaybediyor” ifadelerini kullandı. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 2020 bütçesinin barışın, toplumsal barışın olmadığını vurgulayarak, “Bu bütçeye baktığınızda ortak zenginliğinizden yoksun bırakılmışlığımızı görürsünüz, topyekûn yoksulluğu görürsünüz. Bütçe olma vasfını yitirmiş bu metne baktığınızda demokrasi yoksunluğunu görürsünüz” diye konuştu. Temelli şöyle konuştu: “Öncelikle bir Meclisi var eden en temel işleve sahip çıkmalıyız. Bu, bütçe yapma hakkıdır. Bu olmaksızın topluma karşı sorumluluğumuzun tanımı olan temsiliyetten bahsetmek mümkün değildir. Meclis, bu haktan ve sorumluluktan vazgeçemez. Barış, toplumsal barış, siyasi barış ve iktisadi barış öncelikle Meclis hukukuna, bütçe hukukuna özenle sahip çıkarak var edilebilir. Savaşa, yoksulluğa, şiddete karşı hep birlikte karşı çıkmalıyız. Bu çatı altında seçilmişlerin önünde duran en büyük sorumluluk ve ödev budur. Unutmayın, savaşa, yoksulluğa şiddete karşı toplumu savunmak gerekir. Barış ve toplumsal barış için ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesine yeniden sahip çıkmalıyız. Yurtta, bölgede, cihanda barış için tezkereci anlayıştan hep birlikte kurtulmalıyız.”

Video Bilgileri

ANKARA, TÜRKİYE

10 Aralık 2019 5:03:34

Politika


Abone Servisi

Abone Servisi
+90 (212) 454 3303


facebook twitter

Yorum Ekle